DEVAM: 20- MA'RUF'U
(YANİ DİNEN İYİ OLARAK TANINAN ŞEYLERİ) EMRETMEK VE MÜNKER'i (YANİ DİNEN FENA
SAYILAN ŞEYLERİ) MENETMEK BABI
حدّثنا
أَبُو
كُريْبٍ.
حدّثنا أَبُو
مُعَاوِيَةَ،
عَنِ
الأَعْمَشِ، عَنْ
إِسْمَاعِيلَ
بْنِ
رَجَاءٍ،
عَنْ أَبِيهِ،
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ.
وَعَنْ
قَيْسِ بْنِ
مُسْلِمٍ،
عَنْ طَارِقِ
بْنِ
شِهَابٍ،
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ؛
قَالَ:
أَخْرَجَ
مَرْوَانُ
الْمِنْبَرَ
فِي هذَا
الْيَوْمِ.
وَلَمْ
يَكُنْ يُخْرَجُ.
وَبَدَأْتَ
بِالْخُطْبَةِ
قَبْلَ
الصلاةِ,
وَلَمْ
يَكُنْ
يُبْدَأُ
بِهَا.
فَقَالَ
أَبُو سَعِيدٍ:
أَمَّا هذَا
فَقَدْ قَضَ
مَاعَليْهِ. سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم يَقُولُ:
((مَنْ
رَأَى
مِنْكُمْ
مُنْكَراً.
فَاسْتَطَاعَ
أَنْ
يُغِّيَرهُ
بِيَدِهِ،
فَلْيُغِّيْرهُ
بِيَدِهِ.
فَإِنْ لِمْ
يَسْتَطِعْ، فَبِلِسَانِهِ.
فَإِنْ لِمْ
يَسْتَطِعْ،
فَبِقَلْبِهِ.
وذَلِكَ
أَضْعَفُ
الإِيمَانِ)).
Ebu Said-i Hudri
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Mervan (bin el-Hakem Medine-i Münevvere
valisi iken) bir bayram günü minberi (namazgha) çıkartıp Sonra bayram
namazından önce hutbe okumaya başladı. Bunun üzerine bir adam: Ya Mervan! Sen
sünnet'e muhalefet ettin. Bugün minberi (Mescidden namazgaha) çıkarttın.
Halbuki minber (bayram namazı için mescidden namazgaha) çıkartılmazdı ve sen
bayram namazından önce hutbeye başladın. Halbuki hutbe bayram namazından önce
okunmazdı (yani namazdan sonra okunurdu). dedi. Bunun üzerine Ebü Said (-i
HudrD (r.a.): Bu adam kendisine düşen görevi ifa etti. (Çünkü) ben, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'den işittim, buyurdu ki: Kim bir münkeri (dine
aykırı bir şeyi) görüp de onu eliyle değiştirmeye muktedir ise eliyle
değiştirsin. Eğer gücü (buna) yetmezse dili ile değiştirsin. (Buna da) gücü
yetmezse kalbiyle değiştirsin ve kalb ile değiştirmek iman'in en
zayıfıdır."
BİLGİ: Bu hadis çok az bir farklılıkla 1275 numarada
geçti. Gerekli bilgi orada verildiği için burada bir açıklama veya ilaveye
gerek görmüyorum. Oraya müracaat edilmelidir.
BAHSİ GEÇEN HADİS
İÇİN TIKLA 1275